bu ne? sabah kahvaltısı... sabah 8'de hazırladık. o saatte ekmek
fırınına götürdük de pişirttirdik.
demokritus mu yoksa epikür mü antepliydi bilemiyorum. lakin iyiyi
anlık hazlar peşinde arayan hedonsitlerin -en azından- bir kısmı
antepli olmalı. arkadaş, varoluşsal kaygılarımı unutuyorum buraya
gelince, onun yerine patlıcan kebabı yiyememek korkusu dolduruyor.
hani o korkunun temeli de başka şeyler yer ve patlıcan kebabına yerim
kalmazsa diye.
antep sosyal hayatın neredeyse her yeri statik eğer haz ile ilgili bir
dönüşümleri yoksa. senelerdir kitapçı açılmadı mesela. bu gidişle de
kalacak böyle. ama sabah kahvaltısı menüsüne giren fırın menemen -ki
ekte görülebilir ve dahi antebe gelinirse tadılabilinir- iki yıllık
bir maziye sahip. bu iki yıllık maziye sahip de sadece sınırlı bir
çevre mi biliyor bu yemeği, tabi ki hayır. yaşlı avratlar, koca
adamlar dahil tastamam bu zevkin peşinde herkes.
yeni bir yeme rejiminin peşindeyim.
kilo vereceğim.
:)
http://img576.imageshack.us/i/kahvalt.jpg/