yağmurlu bir akşam üstüydü. sabahtan belli heç bişey yimemiş sokaklar da avare avare geziydim. gavaklık dolaylarından kafam yerde ağzımda cuvara gezerken yağmur eyce mintanımı yaşartmıştı. ordu caddesine kadar düşünerek yürüdüm. manita beni terk etmişti, içim okadar acıyordu ki etimi kesseez adeta birdamla gan akmazdı. eycene yalnız kalmışdım bu hayatta deeyn düşünüyken bir interned kafe gördüm. hemen yağmurdan balhıyan beynimi bu sıcak internet kafede sıcak bir çayla kendine getirebilirim diye düşündüm.
çayı içerkene de dedim hele bi girimde maillerime bahım. maillerimde la yorum filanca filanca seni feysbuka davet ediy diye görünce, benba dedimkine layorum adam davet ediy şimdi getmesek olmaz. hemen dıkladım feysbuka kaydımı yaptırdım ki lahadanak garşımda eşkili ufak sözlük yazıy. oraya da dıgladım kimi bir de baktım kine o gezdüüm sokaklar güccüklümün salça ekmee. buram buram kokan bir memleket.
la dedimkine yorum sen daha ne gaygılanıyg düşüniyn aha sana gardaş da manitada. sen sa otur aha bunları oku. deyerekden kayıt oldum.
ilk evel şeert olduk siteyi süpürdük halfelerin çayını verdik. amma ezilmedik. sora gözümüzde çapak varmış diyerekden bizi terfi ettiler ağam aha bizde yazık hikayemiz budur.