her okul, her dersana birinci ama gerçekte eğitimde gaziantep'in durumu içler acısı.
gülüyoruz ve öğünüyoruz ağlanacak halimize.
kenan yücel'den çarpıcı bir değerlendirmeyi aşağıda ilgililerin dikkatlerine sunuyorum:
eğıtımde bılboardlarda bırıncı gerçeklerde 81 ılde 80'ıncı
kenan yücel
lys, öss, oks, sbs adına ne derseniz deyin, her sınav sisteminde marka şehir ! gaziantep 81 il arasında ya sonuncu, yada sondan bir önce. sonuçlar açıklandıktan sonra tüm sivil toplum örgütleri, partiler, eğitim temsilcileri, sendikalar hatta kanarya sevenler derneği bile basın toplantıları düzenler, eğitimdeki bu rezalet bilançosunu kendi ölçütleri, bilgi birikimleri ve genelliklede siyasi fikirlerine göre uzman ve bilgiç ! bir şekilde kameralar önünde açıklarlar. sonra önümüzdeki sene sonuçlar açıklanana kadar herkes kış uykusuna yatar, ne çözüm için öneriler ne pratikteki uygulamalar hiç bir şey olmaz ve bu kısır döngüyü senelerdir izler dururuz. oysa gerçekler acı çıplaklığı ile bu kentin yüzüne siz 81 ilde 80.siniz diye yüzünüze vururken gaziantepin en önemli kavşaklarındaki bilboardlar kepli fotoğrafları, gülen yüzleri, boyunlarındaki madalyaları ile özel okullar ve dershanelerin biz 1., en iyiyiz levhaları ile dolu. o zaman bu işte bir tezat var yada bu özel okullar ve dershaneler bizi fena işletiyor. yada kıbrıs'taki özel okullar ve buradaki özel üniversitelerin sahiplerinin bahçede yürüyen öğrencileri gördüğünde söylediği gibi " bunlar benim süt aldığım koyunlar " diyerek özleştirdiği öğrenciler ve habire sütüm kesilmesin diye yemeden, elbiseden, sağlıktan, eğlencesinden, ısınmasından kesip bu özel okullar ile dershanelere para yetiştirmeye çalışan veliler. sorun gösterilenler....! 1- gaziantep'te sınıflar çok kalabalık....: külliyen yalan ve özellikle eğitim ve öğretmen camiasının bu başarısızlıktan kendisini sıyırmak için uydurduğu bir senaryo. sanki çok başarılı olan illerin okulları ve sınıflarının mevcutları daha mı az ? onların çocukları ab ve abd'deki kolejlerdeki gibi herkesin önünde laptopu, tek başına masası, özel ders veren hocalarımı var ? 2- gaziantep çok göç alıyor.....! adana, mersin, hatay, antalya, aydın, ıstanbul, ankara veya diğerleri azmı göç alıyor. üstelik bizim göç aldığımız kesim terörden nemalanmayan, çalışmak için buraya gelen, daha kolay bu şehre enteğre olan insanlar. o zaman buda külliyen bir yalan. 3- göç alan çocukların eğitim alt yapısı yok....buda kuyruklu bir yalan. çünkü bizden sıralama olarak çok önde olan doğu ve iç anadolu kesimlerinin çocukları bizden çok daha ön sıralardalar. esas sorun ; eğitmenler yani öğretmenler.....! gaziantep'in sanayide bu kadar ileride olmasına rağmen eğitimde bu kadar geride olmasının nedeni öğretmenlerin ve eğitmenlerin bilinçli şekilde vurdum duymazlığı, çocukları eğitmemeleri ve kendilerini geliştirememeleri. yoksa beş tane organize sanayisi olan, ihracat rakamları türkiye sınırlarının çok üstünde olan bir kentin iş adamlarının çocukları bu kadar geri zekalı olamaz. sen sanayide, ihracatta türkiye'de ilk beşe gir, eğitimde 80. ol. bunun başka izah tarzı olamaz. devlet okullarındaki idareci ve öğretmenler bilinçli bir şekilde eğitim kalitelerini dibe vurdurdular. bu okullardaki hedefi olan aileleri ve çocuklarını bilinçli şekilde özel okullara kaçırdılar, yada dershanelere yönlendirdiler. öğretmenlerde nasıl olsa çocukların hemen çoğunluğu dershanelere gidiyor diye ders anlatmadılar, kendilerini geliştirmediler ve lay lay lom ile durumu idare ettiler. bu öğrencilerinde işine geldi. çünkü o yaştaki çocuklar eğlence,, oyun ve gırgır varken kendini neden zorlasın. ama olan ailelere, onların umuduna, parasına oldu. bu kentin geleceğine, imajına oldu. en basit bir ortaokul öğrencisinin oks ve sbs için üç yılda ödediği ücret servisi, yemeği, sınav kitapları ile birlikte 10 milyarı buluyor. yani yıllık üç milyar, aylık 250 ytl. asgari ücretin 650 milyon olduğu bir ülkede korkunç bir rakam. bunu ödeyemeyen aileler korkutelinde olduğu gibi anneleri hapishaneye düşüp intihar ediyorlar. bence esas konuşulması gereken, öğretmen ve eğitmenlerin yetersizliği. acaba bu öğretmenler öğrencilerini hazırladıkları sınavlara girseler ne olurdu diye düşünüyorum. futbolda başarısızlığın faturasını en çok teknik adamlar, zaman zamanda başkan ve yönetim kurulları istifa ederek çeker. peki yıllardır tek bir anadolu ve fen lisesine öğrenci sokamayan, yada üniversetelerin iyi bir bölümüne öğrenci sokamayan okulların müdür, idareci, yada öğretmenlerinin istifa ettiğini duydunuz mu ?
kenan yücel