biz güççügkene anam her canı sıhıldığında kuru küfde yoorurdu. bağ yarpağıynan, eşkiliynen fuarın içinde yerdik.
hatta fuarın dibinde şimdi yerinde yeller esen böyük bir guyu vardı. babam rahmatlık da 1960'larda oraya çadır kurup ciyer kebapçılığı yapmış, o zamanki tabaghana abdallarına davul zurna çaldırmış.
o kuyunun üstünden şimdi yel değil yol geçiyor, fuar alanı ise ibis ve novotel oldu.
bizim kuşağın fuar anıları ise devam ediyor.
dondurma yediğimiz, çay bahçelerinde cirit attığımız günler.
sergi sarayı, gösteri merkezleri, teşhir salonları, fuar nikah ve düyün salonu, lunapark, sihirbaz gösterileri, halha atmak, havalı tüfek atışları, çeki çekiliş, şato restorant, fuar seç lohandası, rahmatlık cengiz nahıpoğlu.
bunlar şimde hep yaşayen anılar oldular.