sürekli kendileriyle ilgisiz ufak tefek sorunlarla uğraşmak zorunda kalınması..
(bkz: antep atasözleri)

buna benzer " rahat yattığımız gün gomşunun eşşeee ölüy" sözü de vardır.

gaygısız yattıımız gün gonşunung eşşee ölür gibi de söylenen atasözü.

başı dertten kurtulmayan, sürekli bir şeylere canı sıkılan,tam herşey yoluna girdi derken başına bir iş gelen kimselerin kullandığı söz.

bu gibi atasözleri anteplinin dayım dayım taşgala içinde olduğunu gösterir.

bu baslik kesinlikle: kaygisiz yattigin gece komsunun essegi kuyruksuz kulaksiz sipa dogurur olmalidir



atalarimizdan birinin biri her gun turlu cesitli tasalarla ugrasir, isi bitmez daha yattigi yerden uykuya dalanaca "eyle mi edek,beyle mi edek" diye kurar dururmus.
nasil olduysa bir gun de isler rast gitmis, adamin o gece hiic kaygisi yokmus. oh demis vurmus kafayi yatmis.
gece yarisi kapisi dovulmus, komsunun oglu haberi vermis: "essemiz kuyruksuz kulaksiz sipa dogurdu emmi.."
adami almis bir kaygi. :
"simdi bu sipa buyur, alleben kiyisina sahreye giderik bi gun, yuku de bu sipaya vururuk. derkene ayagi kayar, comm diye suya gider. kuyrugu yok, kuyrugundan tutak, kulagi yok kulagindan tutak, allebene kapilir geder, ne kendini goruruz ne yukunu buluruz bir daha"

iste kurban oldugum allah kimseye kaygisiz bir gece uykusu nasip etmez, aptal kisi vara yoga,her boka kaygilanir, akilli kisi az kaygilanir.
ama gelecek hic birimize malum olmadigindan her birimiz az cok kaygilaniriz.