hiç sevmediğim bir durum. elmacı pazarında sık sık yaşanır. yahu avrat 10 kuruşluk bir dikiş iğnesi alacak bunda bile başire eder. tabi esnafında kendi çapında önlemleri vardır başire'ye karşı. mesela;
---"nane kaça haci ammi"
diye sorulan soruya
---"nane muayer"
deyu cevap vermek soruya soru ile karşılık verip müşteriyi kendi silahı ile vurmaktır. tabi müşteri bu atağa cevap verebilir
---"boz boz da duruy amma içine de bişey mi katılık ne"
artık esnaf daha ciddiye almalı çünkü karşısında deneyimli bir müşteri var
---"amma ettin bacı ha, ben kaç senelik esnafım, hele bak şunun gohusuna içine bişey katsak beyle mi gohar hem biz direk bostandan alıyk.beyenmezsen getir aha benim düvenim buralık"
neyse müşteri baktı ki kalite fiyat paritesinden birşeyler koparamayacak hemen son kozunu oynar
---"haci amca 6 lira çok diyon aha şurada yuhardaki düvende 5,5 lira dediler. veriysen 5,5 a alayım yarım kilo"
rakamları kafadan atmıyorum. genelde fark bu kadar küçük ve alınacak miktar bu kadar az olur. ama nedendir bilinmez bıkmadan usanmadan devam eder muhabbet
---"eyi söyleynde bacı bunun bi de ikinci kalitesi var içine gıda boyası katıylar(!) ondan satsak dediğin doğru. yoksa bu malın gelişi 5,5 lira. aha aynısından o fiyata getir ben senden 500 kilo(veya duruma göre 10 çuval) alıym"
bu noktada kimin blöf yaptığı artık anlaşılmaktadır. herkes elindeki kozu açmış ve bir rest beklemektedir. duruma göre bazen müşteri bazen esnaf kazanır.
unutmadan bazen de;
---"aha yorum ne senin dedeen olsun ne benim yeri 5,75 verde bari siftah yapak"