zaman kavramından bağımsız şekilde düşünürsek, " antepli olup üniversite öğrencisi olmak" durumunu gerçekleyen herkes, okuduğu süre zarfında illa ki antepden lahmacun istetmiş yahut yanında getirmiştir****. havalar sıcak olmadığı sürece sorun yoktur, lahmacunlar ne hımsır ne sasır. ne var ki, havalar sıcaksa, antepten gelmiş bayat lahmacunları hayata döndürme tekniklerinin hiç birisi sonuç vermez. o lahmacun er ya da geç hımsıyacaktır. şu an, hımsımanın gerçekleşmediği ideal şartlarda olduğumuzu varsayalım. lahmacun bir şekilde(uçak, otobüs vs.) dışarı memlekete sokulmuştur. dışarı memlekete adım atıldığı an, lahmacun pakedi açılır, bir kaç tane yenilir. şüphesiz ki, lahmacunun bayatmış olması, kişinin antep özlemine dem vurur. aceleyle lahmacun buzluğa koyulur. ertesi 2-3 günki her akşam yemeği, kişi için ufak çaplı bir antep simülasyonudur. fakat gün gelecektir ve tek bir lahmacun kalacaktır. işte o an, yaşam denilen olgunun acımasız seçeneklerini insanoğluna dayattığı dakikalardır. o lahmacun yenilmelidir? ya da yarısı bugün, yarısı yarın yenilebilir mi? elbette ki hayır. zira kendisi doyan fakat gözü doymayan kişilerin, etraftakilere "mæamet şoonu sennen paylaşak mı?" sorusunu yönelttiği antep sofraları, halüsinatif zaman dilimleridir sadece. kişi, kafasında büyük bir soru işaretiyle, o lahmacunu dolaptan çıkarır. tægda kimi olan lahmacunu, önceden ısıttığı geniş tavada "gızdırmak" isterken heyecandan eli titrer ve düşürür. belki hayatın cilvesidir, belki tesadüftür; yer, az önce, hipolu suya batırılmış viledayla silinmiştir. ayrıca, lahmacun, murphy kanunlarını gerçeklercesine etli tarafına düşmüştür yere. hayattan soğur insan.


mor ve ötesi'nin "son deneme" adlı parçasını "son lahmacun" olarak değiştirerek entrymi sonlandırıyorum:

gel sen de gopar bi sohum
duz atma limon sıkmalısıng
elimde boş bir oli poşedi
dua et ki lahmacun çıksıng

hayal et söğürmeyy
bahdeniz de olmeysa
geliciyse, ne geliyse gelssing

son lahmacun
gutuy açalı gaç dakka oldu kı
seni buldum
yiyemem yiyemem ki
artık bişey
yollamaz yollamazlar ki
yollamaz yolamaazzz

(bkz: based on a true story)
(bkz: şarkı sözlerinin antepliceleri)

ibretlik bir hikaye olmuş. allah kimsenin başına vermesin yoorum beyle bi dert..
adamı şair de yapar, fena fillaha da eriştirir beyle bi olay..
yohardæğ sözleri, mor ve ötesinin son deneme parçasında yerine goyup gæraoke yaparsaaz bu olay başından geçen ærhadaşın ısdırabını daha eyi æğnıyabilirseez..
http://tinyurl.com/kutudakisonlahmacun
yazzık yoorum.. he ya..

o lahmacun vitrine kaldırılıp hasret gidermek maksatlı günde en az 3 kez tok karnına bakılmalıydı.. cidden yazık olmuş,ama lahmacuna ...

gözlerimin pınarına sular doldurmuş hüzünlü bir entridir..
gahıp gidip fırın açtırıp lahmacun yapdırıp gutu yolliyasım gelmişdir.. * *

için gider.bi elin geder ötekisi geri gelir.saklamak istersin hımsımasıından gorharsın.
bitmesini istemesen de yimek zorunda galırsın.gutu hasreti çekenn başga bi örgenci tarafından çoralanmasından gorharsın ve bu ihtimali düşünmek dahi istemeyip üzüle üzüle yirsin..

bi lahmacın galmış gutuda,
bi de iki dilim paklava,
içliküfte gutusu boş,
gırıntılar bahıyor masımca..
gözlerim yaşarıyy,
aklımda antep canlanıyy,
mangalda küşnemeler,
elimde dürümler..
ben sabaha çıhamam böönn..
bi lahmacın galdı gutuda,
bi de gözümde iki damla yaş..
ben bu detten iflah olmam..

gutu yeni geldiğinde bir elinde peynirli börek yerken ötekiyle de içli küfte yemek eylemini gerçekleştirirken son lahmacunu mit mit yiyerek süreyi uzatmaya çalışılır.

heç unutmeym bıldır devlet yurdunda anam aylar sonra gutu gönderdi tam da final haftası.bi hevesnen aldım geldim otogardan.sabah iki sohum aldım gelenlerden okula gettim.onun hayalıyla geçirdim tüm günümü.gaça gaça bi geldim yurda bi de baktım ki gutuda bes birer tene var hepsinden..lahmacın bir tene,dolam gutusu boş,börek 1 tene..bi umut paklavaya baktım belki galıktır deyn bi de ne göriym bes gırıntılar..
hayallerimi yıktılar o gün bi hafta yimek yimedim..zorr aam yeen zorr gutuyu boş bulmak allah esirgeye..