anteplinin damak tadı bir başkadır,kolay kolay yemek beyendiremezsin antepli birine,bu açıdan baktığımızda antepli olan herkesi kendi çapında bir gurme olarak değerlendirmek yanlış olmaz.
bırakın dünya mutfaklarını,diğer şehirlerin yemeklerini bile beyendirmek çok zordur antepliye,iki adım ilerisindeki adananın,urfanın yemeklerini bile yerken mutlaka kendince bir eksik bulur.
anteplinin sevmediği mutfakların başında japon ve çin mutfağı gelir...üstelik bir anteplinin her türlü haşeratın bol miktarda bulunduğu bu mutfakları sevenin aklının bardana sıçması kaçınılmazdır.
örn:-aman allah töbe böcük yiy kele bunlar,aklıyzın bardana sıçıym sizin eymi,aç gal bundan eyi vallah bu ney beyle...
ikinci sırayı akdeniz mutfağı alır,genellikle zeytinyağıyla yapılan sebze yemeklerinin ve salataların bolluğu nedeniyle anteplinin tercih etmediği mutfak çeşididir akdeniz mutfağı...sağlıklı yaşam diye bir ömür boyu insanların ot yemesine bir türlü anlam veremez tipik bir antepli...bunun için herhangi bir öğünde yeşillik yedirilmek istenen anteplinin vereceği tepki muhtemelen şöyle olur.
+baba yeri seni öelen yimene götürüym yeen gözel salada yapan bi yer açılmış...
-lan goda get ben inekmiyimde ölen yimene salada yiym,yeri get sen baa 2 ciğer dürümü alda gel şordan.
üçüncü sırayı ise muhtemelen fransız mutfağı alır ...çünkü fransızlar etleri pişirirken şarap ve sirke kullanırlar... fransızların ''şarapsız yemek güneşsiz bir güne benzer'' sözlerinden yola çıkaraksak eğer anteplinin şarapla pişmiş bir eti yemesinin mümkün olmadığını görürürüz.antepliye göre eti şarap ve sirke kullanarak mındar etmeye gerek yoktur çünkü.
-aman aşşe apla bu avrad delimi ney kele misgilim ete şarap dökdü tama,tüh tüh tüh mındar eddi gözelim eti.