türkiyedeki şive ve ağızların türk kültüründeki kibarlık normlarını belirlemesinde şöyle bi sıralama mevcuttur:
1- istanbul ağzı
2- denizli-aydın-muğla ağzı
3- karadeniz şivesi
4- konya-kayseri-sivas ağızları
5- azeri ağzı
6- anteplice ve (malesef) güneydoğu ağızları
türk milletine göre 1'den 6ya doğru gidildikçe krolaşma derecesi artmaktadır; 6'da tavan yapmaktadır. antebin bulunduğu konum ve türk insanın 2-3 şey duyup milyon tane yorum yapması durumları birleşince, olan antepliye olmaktadır. sırf konuştuğu şiveden dolayı kro damgası yemektedir, genellemelere kurban gitmektedir...
bu durum anteplice öl(dürül)ene kadar devam edecektir ki bu da bütün antepliler 6. basamaktan 1. basamağa level atladığında gerçekleşecektir. işte bu cinayete kibarlaşma denmektedir. şu an ise bir geçiş sürecindeyiz. istanbul ağzı-anteplice karması bir konuşma tarzı alışılagelmişin dışında olduğundan insanlara komik gelmektedir. türkçe'nin, türkçelikten en fazla uzaklaşmış ağzı olan istanbul ağzını konuşmıya çalışan antepli elbetteki zorluk çekecektir.
yani uzun lafın kısası bizim şivemize benziyen şiveleri konuşanlar
* çoğunlukla hırt-hödük takımından olduğundan; anteplinin istanbul ağzı konuşmaya çalışarak, onlar gibi olmadığını işitsel olarak dışarıya aktarma çabalarına kibarlaşma denmektedir.
insanı en çok üzen ise antebin eskiden çok aydın bir şehir olmasına karşın 20 yıl içinde kültürel bakımdan 100 sene gerilemesi sonucunda dışarılıların antepliler hakkındaki düşüncelerinin gerçeğe dönüşmesi...
(bkz:
anteplinin asagilik kompleksi)