antep hayatı ve bu hayata bağlı yaşayan antepli bireylerin zamanla antep'i begenmeme gibi bir burun kalkıklığı olur.
lise hayatına kadar belli bir standart hayatı olan genç antep uşakları antep'i yeen severler gezerler ekonomik durumlarına mc donald's da saatlerce outurlar rock kafe diye bir yer bulup gurupçanak oturarak iki hanek ederler. o nohut durümcü senin bu nohut dürümcü benim derken vakit gelir üniversiteye.

üniversiteye gidince kabak çiçegi gibi açılan antep uşağı nolduysam birden antep'i begenmez yaz tatilinde yaz okuluna kalır. o yoksa bir kursa gider o da mı yok işe girer illa bir yolunu bulur orada kalır.
sebep olarak antep ili sınırları içerisinden herkesin birbirini tanımasından dolayı diyenlerde çıkar gidecek yer yok diyende çıkar
cevap olarak verilen " tama yoğrum ne güzel geziydik bi dene sinema vardı ama mutluyduk, " vizyonundan ve misyonundan çıkan uşak. başlar entel entel konuşmaya

ızmirlisi şehrin medeniliginden
ıstanbullusu sosyal imkanın çokluğundan
eskişehirlisi ögrenci şehri olmasından
ankaralısı yok efenedim şöyle bir arjantin caddesi olmamasından bahser bahsederken artık belirttigim gibi o şehrin uşagı olmuştur.

yıllar yılı takip eder gezmek için okulu uzatan ve yaw antep'e gidecemden ne yapacagım diyerek aklı yetenlerin yaptıgı yükseek lisansları sonucu antepe daha da kan kaybeder.

öteee şeeerlerde yaw sen hiç antepliye benzemiyorsun iltifatları karşısından angelina jolie ve bradd pitt kırması oldugunu düşünene antepli hafif böbürlenerek daha da bi soğur şehrinden

özü antepli olmasına rağmen anası ve babasının
- oglum yüksek yapıyor.
- bizim kız acı bi sene uzattı amcası, lafları böbürlenme ve hafif hayıflanma olarak dışarı vurur.

oysa ki içleri gitmektedir çoluk çoçuuugun şehrine yanına dönmesi için.

gel gelelim veletler ki artık eşşek kadar adam olan veletler şehirlerini begenmedikleri için birazda alıştıkları için artık yeni şehirlerine. oralarda işler ararlar. çalışan ve çevre eden grup hemen işe girer, giremiyen kısımda ise oglum gel seni sangoya sokaka. naksana sokak merinosa sokak nidaları yükselir.

bu sorunsal sonucunda antep hayatı belli bir sıçramayı yaşayamadı. buna istinaden göç alma kültür seviyesi düştü. bu göçler antep'i begenmeme nedenlerine bir yenisini daha ekledi.

üniversiteye giden anteplinin bir dönem yaşadığı durumdur.

- sürekli antepteki dedikodudan şikayet eder *.
- kızlar antepte rahat olmadıklarından şikayet eder
- antepte sosyal olamamış bir antepli ise antepte yapacak hiç birşey yok diye şikayet eder.

ama belli bir zaman sonra sorunun çoğunun kendinden kaynaklı olduğunu anlar sosyalleştiğinde bakar ki antepte yapacak çok şey var. şikayet ettiği dedikoduyu zaten kendiside yapıyordur. kızlar ise rahat olmanın o kadarda iyi birşey olmadığını farkeder. sonra antep özlenmeye başlar. beyranlar, balcan kebapları gözlerinin önünden geçer, bakırcılar çarşısındaki bakırcıların işleme seslerini özler, özler de özler....

bu sırada gittiği yer neresi olursa olsun anlar ki antep bir başkadır. antep bir başka güzeldir. yemekleri, tatlıları, şivesi, çarşısı, ailesi ve tabii ki eşkili ufak sözlük başka hiçbir yerde yoktur....