ben antepte yaşamıyorum ama antebin hakkını ne yerim ne yediririm.eğer antebi savunmak ırkçılığa giriyorsa evet ben ırkçıyım kabul ediyorum..savunma derken topla tüfekle değil tabi antebi anlatarak,antebin geleneklerini yaşatarak.
halihazırda 21.yüzyılda büyük şehirlerin kenar semtlerinde yaşayıpta,antebi hala köy diye nitelendiren,sadece fıstık(üstelik gerçek antep fıstığını bile bilmeyip siirt ve iran fıstığına antep fıstığı diyen) ve baklavasından başka birşeyi olmadığını düşünen insanlar varsa bu ülkede susup oturmak bir antepli olarak bize yakışmaz tabi.onu en güzel şekilde anlatmak boynumuzun borcudur.zaten antepte yaşan antepliler azınlık durumuna düşmüş durumda bunu hepimiz biliyoruz birde biz susup oturusak kısa bir süre sonra ne antep kalacak, ne antepli, ne de antep şivesi...
malum hepimiz antepte yaşamıyoruz ya da çoğumuz çalışıyoruz sürekli antep şivesini kullanmamız mümkün değil ama en azından antebin sadece fıstık ve baklavadan ibaret olmadığını anlatabiliriz çevremizdekilere....onun için antebi yaşayalım yaşatalım en azından kendi evimizin içinde yapalım ki bunu çoçuklarımız ,eşlerimiz öğrensin,torunlarımıza tam olmasa bile bizden kalan birşeyler olsun...
en baştada dediğim gibi ben antepte yaşamıyorum,antepli biriyle evlide değilim ama reyhanın dediği evim buram buram antep kokuyor,çevremdekiler(eşim,eşimin ailesi,arkadaşlarım) en azından benin bildiğim kadarıyla antebi tanıyorlar...birşeyin kıymeti yok olmadan biliniyorsa güzeldir,elde bişey kalmadıktan sonra verilen kıymetin hiçbir değeri yoktur..onun için elimizden geldiği kadarıyla antebi yaşayalım,yaşatalım...en azından çok geç kalmamak ve sonradan pişmanlık duymamak için...