gaziantep, güneydoğu'nun en büyük türkiye'nin ise 6. büyük kentidir.

gaziantep kurtuluş savaşı sırasında devletten yardım alamamış 11 ay kendi başına savaşmıştır. savunma süresince fransızlar şehre 70.000 mermi atmış, 6.000 antepli şehit olmuştur. bu olağanüstü savunma sonunda tbmm antep´e "gazi" unvanını vermiştir.

gaziantep sanayisiyle ülkede doğu illeri arasında ağabey rolünü edinmiş, ülkede istihdam, gayrisafi milli hasıla, katma değer vb. birçok konuda lokomotif görevi üstlenmiştir. coğrafi konumu itibariyle doğuda olmasına rağmen, diğer doğu ve güneydoğu illerinin aksine gelişmişliğiyle ülke sıralamasında en başlardadır.

gaziantepli, gaziantep'e yatırım yapmayı, ıstanbul'a gidip yatırım yapmaya tercih eder. kendi toprağımda olsun der. ışte bu bilinçler sayesinde gaziantep her zaman hak ettiği önemi elde edecek ve her zaman saygı görmeye devam edecektir.

ekonomisiyle, sanayisiyle, yemekleriyle, kültürü, örf ve adetleriyle, gaziantepsporuyla gaziantep, türkiye'de her zaman öncü rolünü üstlenecektir.

bir anteplinin üzerine düşen de; antepli olduğu için sahip olduğu bu güzelliklerin farkında olarak ve bu güzellikleri herkesle paylaşarak memleketini yüceltmektir.

antep?e layık olmamız gerek diye düşünüyorum.

antep 1.dünya savaşı sonrasında ilk olarak ingilizler tarafından işgal edilmiştir. daha sonra fransız işgal kuvvetleri antep'i ingilizlerden devralmıştır. bunun sebebi antep'in paris'e olan aşırı benzerliğinin fransızlarda oluşturduğu hassasiyettir. gerçi sonra sonra sadece antebin parise benzediğini,anteplilerin parislilerle alakaları olmadığını da öğrenmişlerdir ama...

eskiden antep için doğunun parisi deyimi kullanılırdı,ama artan nüfusu,gelişen sanayisiyle birlikte artık iş değişmiştir; paris için batının antebi deyimi yaygınlık kazanmıştır. inanmayanalar parislilere sorabilir..

(bkz: antepli olduğuna şükretmek için 99 neden)

tamaaa yorum geçende gaztada gördüdümde dünyanın esgi şehrimiş eyle diilerr.

gaziantep çok daha büyüktür.

genellikle dışarda yaşayan anteplilerin antebi başkalarına anlatırken çok sık kullandıkları cümledir...ama sen ne kadar konuşursan konuş antebin büyüklüğüne bir türlü inandıramazsın karşındakini.. sen ne dersen de o kafasındaki antebi köy sınırlanırın dışına çıkaramaz sende sinirden kudurur durursun.

kırklareli'ne bi arkadaşın üni kaydı için gittik ve görevli kız ile aramızda ki geçen diyalogları aynen aktarıyorum;

ben: -yav burası çok küçük sıkılmıyor musunuz? *
kız: - antep daha küçük değil mi köy gibiymiş hatta, sahi sizin orada hiç alışveriş merkezi falan var mı?
ben: - alışveriş merkezi filan yok biz direk tarladan topluyoruz herşeyi * *
kız: - çekilmez öyle hayat sizin orada kene de olur şimdi *
ben: - bizde kene olmaz olsa olsa gene olur *