altınçim çay bahçesinde (şimdiki
sankopark civarı) nefis gatmer yapıylardı...
aşamdan gerdee giren damada sagdıçları teze teze gatmer götürürlerdi...
milletin cümbur cemaat bazarlarını geçirdigi bir yerdi alleben ve kenarları...
rahmetli anam az yaglı köfte yogurmamışt alleben kenarlarında bize ve naylon arabayla ayaklarımızı sallaya sallaya sahreye gettigimiz birbirindan dadlı va gıymatlı gardaş kimin oldugumuz o aziz ve muhterem gomşularımıza......
1970'li yıllarda şimdiki yardım gönüllüleri derneginin olduğu yerde alleben'in kenarında halk çay bahçası vardı..
genellikle solcu ya da antep liseli, cebinde kısıtlı para olan biz gençler takılırdık o kültür yuvası bahçeye...
geceleri acaip sesler çıkaran elektirik pavlikesi (anam fabrikaya ya
pavlike, ya da
papriha derdi) 'nden sıcak sular dökülürdü allebene..
fakir fukara burada bi galip sabun ile beleşten çimer, gız gelin edecek antepliler bu sıcak suda yün ve yorgan yıkarlardı...
o civarlarda geceleri acaip bir sandal gezerdi özellikle allebende...
içinda ucuz burç marka (allah antep sevdalısı ve ilk sanayicimiz ömer köylüoğlu'na rahmet eylesin) veyohut cenup şarabı çeken biz yeni yetme cahal gençler olurduk mumlar yakarak..
bi marifet bellerdik sirkeden bozma ucuz ehven şarap içmeyi...
bi halt ettigimizi düşünürdük gençlik isyanlarımızla.
alleben ali nacar köprüsünden sonra, yani tabakhane'den sonra "boklu akar" 'a dönüşürdü...
dericiler kokulara isyan edip söve saya derileri yerden yere çalarlardı hırsla karışık..
hey gidi alleben hey...
hey gidi çocuklugumun geçtigi rahmetli anamın babamın izini taşıyan yerler hey...
hey gidi antep hey...