arapça leben kelimesinden girmiş olabilir. bu kelimenin başına lamı tarif denilen belirlilik takısı "el-" getirilerek "el-leben" şeklinde olmuş olur. bu da istimalde alleben'e dönüşmüş olabilir. (arapçada "el-" ıngilizcede "the" ne iş görüyorsa o işe yarar...) yani bu takdirde milk, the milk gibi bi şey olmuş oluyor...
bu arada leben deyince hatirem geldi...
arapça öğrenirken malum bizim millet evvela küfrünü ve o dilin gereksizliklerini öğrenir. çocuk aklı biz de yenilere çaylaklara az birraz bi şeyler öğrenince derdik:
- tercüme et bakiym: süt lezzetlidir
- el-lebenu lezizun
- ney?
- el-lebenu lezizun
- olum sen hastamısın?
- el-lebenu lezizun... işteeee
bu sırada arkadan birisi poposunu eller
- hööööyyttt
- ne var lan sabahdan beri "ellebeni lezizim" diyen sen değil miydin burada?!?
- haaaa!
- haaaa, yaaaa!