ilkokula getmeden evvel tam garşısında oturduumuz camının bahçasındaa türbede yatan zât....
o deel de, bi dene adam vardı, her ezan vahtı sakılam ezan okunmey kimin, salaaaaaaaaaa diyen baarırdı, bi de bu ammi, o dediiz cuma günneri camının bahçasından giren her uşaaan aazına bi kilid sokardı, gonuşmeylerse acı gonuşsunlar neym deyi....... bahçesinde neçe oynardık gomşu gızı neşeynen........ acı baa yüüsek gelirdi duvalları, gocamaaaan görünürdü her yer... türbeye geder, tırsar tırsar geri gaçardık....... bidene de serpil hoca vardı, yazları bize okuma ööredirdi camide... ben böön türban dedikleri bağlamayı ilk onda gördüydüm o vahıt...... bide tavıs guşunun tüylerini mumdan sarardık, kökünden, kitapların arasında saklardık... neymiş? böyüyücüymüş.... teeeeeeeeeeee............
* *