03 02 2012 mevlid gandili

1 Entry Daha
hemşerimiz diyanet işleri başkanı prof. dr. mehmet görmez'in;

mevlid kandili mesaji

3 şubat cuma gününü cumartesiye bağlayan gece âlemlere rahmet olarak gönderilen peygamber efendimiz muhammed mustafa’nın (sas) dünyamıza teşriflerinin 1441. yıldönümleridir.

sevgili peygamberimiz, yüce rabbimizin insanlığa gönderdiği en son elçidir ve bütün bir insanlık için onun nübüvveti karanlıklardan aydınlığa, zulmetten nura geçişin iftihar vesilesi olmuştur.

efendimizin doğumu, içinde yaşadığımız dünyanın akışını değiştirmiş ve onun tebliğine kulak veren herkes hayatını yeniden tanzim etme, kendini yeniden yapılandırma ve bundan sonraki gidişatında istikamet sahibi olma konusunda sağlam bir dayanağa kavuşmanın ayrıcalığını yaşamıştır. onun rahmet yüklü mesajları ve hikmet yüklü ahlâkî örnekliği bütün insanlık için umut vaad etmeye devam etmektedir. bu kıyamete kadar da kesilmeksizin devam edecektir.

yüce allah’ın son peygamberine ümmet olmak, pek tabiidir ki sadece onun varlığından ve doğumundan haberdar olmakla sınırlı değildir. ona tabi olmak hemen her vesileyle kendimizi onun sünnetine ittiba ederek gözden geçirmeyi, hayatımızdaki eksiklikleri telâfi etmeyi ve yine onun çizdiği yol haritasına bağlı olarak kendimizi inşa etmeyi zorunlu kılar. kısaca peygamberin yolunu takip etmek ve onu örnek almak, onun sağlığında ashabına takdim ettiği değer ve ölçüleri zaman ve mekân sınırlarının ötesine taşarak kendi dünyamıza taşımak ve onun şaşmaz rehberliğine sımsıkı sarılmaktır. bu insanlık için en hayırlı ümmet olma şerefine nail olmanın yegâne yoludur.

efendimiz hz. muhammed mustafa’nın (sas) mevlidini idrak ederken bugün bir kere daha o’nun ümmeti olmakla her zaman şerefyab olan bizler, tüm insanlık için en güzel örnek olarak takdim edilen sevgili peygamberimizin rehberliğine ne ölçüde ittiba ettiğimizi bu vesileyle yeniden gözden geçirmeliyiz.

bugün başta islâm dünyası olmak üzere topyekûn insanlık âleminin dûçar olduğu manevî problemlerin gerek tanımlanma, gerekse çözüme kavuşturulması konusunda efendimizin risaletine başvurma ve onun rehberliğinde ilerleme konusunda ciddî ve kayda değer bir ihmalkârlıkla karşı karşıyayız. etrafımızı saran dost, kardeş müslüman ülkelerde meydana gelen iç çatışmaların ortaya çıkardığı kaosu islâmî değerler üzerinden onaylamak ve bunları mazur görmek asla mümkün değildir. “ben, beni görmeden bana iman eden kardeşlerimi özlüyorum.” buyuran sevgili peygamberimizin bugün yaşadığımız acılar karşısında neler hissedeceğini tahmin etmek zor değildir. kardeşlik bağlarının neredeyse ciddî yaralar aldığı bir zaman ve mekânda hem efendimize hem de birbirimize kardeş olmanın iklim ve ortamlarını yeniden bulmak ve onun özlemini çektiği kardeşler topluluğu olmayı yeniden hatırlatmak zorundayız.

ne yazık ki müslüman coğrafyasında meydana gelen kardeş kavgaları, iç çatışmalar, kardeşlik ortamını ciddî anlamda yaralamakta, ümmet-i muhammed olma duyarlılığı hasara uğramaktadır. allah’ı bir, peygamberi hak bilme düsturundan ayrılmaması gereken ve bu ana çerçeve içinde kardeşlik hukukunu tesis etmek zorunda olan müslümanlar ne yazık ki bugün bölge coğrafyamızda uyandırılan fitneye dâhil olmakta, birbirlerine kin duyabilmekte, buğz edip intikam rüzgârına kendilerini kaptırabilmektedirler. oysa biz müslümanlara düşen kardeşlerimizin arasını bulmak ve hiçbir zaman adaletten ayrılmamaktır. bugün cehalet, kör taassup ve dünyevî çıkarlardan beslenen bir gerilim ve çatışma ortamı, islam’ın pak ve nezih kardeşlik dilini köreltmekte, müslüman kardeşliğinin ensar-muhacirin kardeşliğinden beri süregelen tarihsel akışını gözardı etmekte ve bizi sevgili peygamberimizin özlemini çektiği kardeşler topluluğu olmaktan uzaklaştırmaktadır.

bugün âlemlere rahmet olarak gönderilen efendimiz hz. muhammed mustafa’nın (sas) dünyamıza teşriflerinin yıl dönümü münasebetiyle vurgulamak gerekir ki, bu aziz ve mübarek günlerin feyz ve bereketinden istifade ederken içimize yönelmek ve nefis muhasebesi yapmak, özeleştiriden kaçınmamak, insanlık nezdindeki görev ve sorumluluklarımızı hatırlamak, tarihten ders almak ve iyi, doğru ve güzelin timsali olma yolunda azmimizi yenilemek, hepimiz için bir huzur ve sükûn vesilesi olacaktır.

bu duygu ve düşünceler içerisinde mevlid kandilimizin bütün müslümanlara huzur getirmesini, insanlığın içine düştüğü sıkıntıların aşılmasında kardeşlik bağlarımızın güçlenmesine ve yeni rahmet kapılarının açılmasına vesile olmasını cenâb-ı allah’tan diliyor, vatandaşlarımız, soydaşlarımız ve tüm islâm âleminin mevlid kandilini kutluyorum. yüce rabbimizden en büyük niyazımız, sevgili peygamberimizin sık sık özlemini dile getirdiği kardeşler topluluğu olmaktan asla uzaklaşmamaktır.


prof. dr. mehmet görmez
diyanet işleri başkanı
2 Entry Daha
izmir escort gaziantep escort kayseri escort maltepe escort denizli escort bursa escort gaziantep escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort marmaris escort beylikdüzü escort esenyurt escort beşiktaş escort bodrum escort sakarya escort