acerliğini almak
seneler önceydi.. ilkokul
yallıklarımız gara, yakalarımız sert ve boğazkesen cinsindendi.. babamıza aldırdığımız yeni ayakkabının sevinciyle okula gider, teneffüs zamanı kahkeyle sade gazozu elimize alıp bahçede hem coşkulu hem de tırsak adımlarla turlardık.. coşkunun sebebi yeni bir ayakkabı giyiyor olmak, tırsaklığın sebebi ise bir münasebetsizin gelip, bilerek yeni ayakkabınıza
şaplama tayı kimi basıp "
acerliğini aldııııımm" diye bağırıp çağırarak ortamdan gaça gaça uzaklaşma olasılığıydı..
ilkokul 3 öğrencisi teyfık : la gelin de gol atan galleye oynıyak, top getirdim..
ilkokul 3 öğrencisi maarrem : den kahın, ben galleci olmam aa, mısdava galleci olsun.. kaksana mısdava..
ilkokul 3 öğrencisi mısdava : yok, ben oynameycım, ayaam argıy..
ilkokul 3 öğrencisi teyfık :
* bobası acer ayaggabı alık baksana, ondan oynamey..
ilkokul 3 öğrencisi maarrem :
* aa ben şindi ayakkabısının acerleeni alırım gendinin..
en geç 5 dk. sonra o
miskilim acer ayakkabının acerliği alınmış, umarsızca top depilmeye başlanmıştır..