her yıl nisan aylarında
antep lisesinin içindeki spor salonunda düzenlenen, yaklaşık 400-450 kişinin gatılımıyla gayet eğlenceli geçen geleneksel gutlama günüdür. geçmiş yıllara nazaran her yıl daha gözel organizasyonuyla dikkatleri çekiyor.
saat 10:00 da okulun bahçesinde sıraya girip istiklal marşı okuyarak başlanıyor ve sınıflara çıkılıyor. her 10 yıl için bir sınıf tahsis edilip kapılarına yazılı oluyor. dönemlere göre eski bir öğretmen geliyor ve sohbet ediliyor. laklahı, şakşahı gırıla gediyor. eski arkadaşları görmenin heyecanıyla, o sınıflarda o sıralara tekrar oturunca lisedeki günlere gitmenin heyecanı birbirine karışıyor. muazzam bişey.
ardından zil çalıyor ve ders bitiyor. zilin sesiynen
gaça gaça sınıftan çıkmak istiyorsun gayrı ihtiyari. bu duyguyu çok eskilerden yaşadığını hatırlıyorsun. kalabalıkla goridorda yörürken, yavaş yavaş merdiven inerken, bakçaya çıharken sanki müzeyi gezermiş gibi devamlı sağa sola yukarıya bakınıyorsun. tanıdık bişeyler görebilmek içün. bir çerçece, bir tahta parçası, hatta çakılıp içinde eğilmiş eski bir çivi bile tanıdık geliyor insana. benim zamanınım çivisi bu deysin.
spor salonu, gayet şık döşenmiş masalarla birlikte daha farklı görünüyor. gene de eskilerden hatıralar canlanıyor. beden dersindeyken şurada hoca gayıp düşmüştü. basket maçı oynarken orta sahadan basket atmıştım.
culluplu girmişti.
ayrıca canlı müziklerin başlamasıyla ortam daha da eğlenceli oluyor. yaşları daha olgun çağında olan abilerimize baktığımda birbirleri ile buluşmaktan öyle zevk alıyorlar ki. kıskanmamak elde değil.
gayet gözel geçen paklava günündeki tek eksik gençlerin daha az orandaki katılımı. nedeni de herhalde biz gençlerde nostalçi ruhu oluşmamış olmasıdır. yogsam neen gelmesinner.dee mi?
*