özellikle eskilerin evlerinde yerden hiç kaldırılmaz. adım atarsın bozulur, takılırsın eğrilir, sonra bir de onu düzeltirsin. bunu niye açıyorsunuz yani anlamadım ha derseniz de :
-sen neyi anneyn ki, halı kirleniy benim gücüm mü varda dayım dayım yıheym acı eğilir düzeldirsin sırmaların mı soyulur... cümleleriyle karşı karşıya kalır, sesinizi kesip savanı düzeltmek zorunda kalırsınız.

savan sayesinde avradlar (bkz: dayım dayım) arıcalık etmekten gurtulup gezmeye,laklahıya şakşahıya daa çok vahıt bulurlarlar... savanın geçmişini bilmiyorum ama m.ö tembel antep avradları tarafından icat edildiğine kesinlikle eminim...

savan evde sadece ev halkı varken kullanılan bir şeydir...eve misafir geleceği zaman savan kaldırılır sanki o evde hiç insan yaşameymış kimi savanın altından tertemiz halılar,goltuklar çıkar...eve davetsiz gelen bir misafire kapı açılmadan önce evin anasının evdekilere ilk sözü''ben gapıyı açanaca yeri savanları toplan sizde yada ben savanları topleymda siz gapıyı açın yeri''olur...sende gaça gaça geder hemen savaları toplar bi dolaba depersin misafirler içeri gireneçe...sonada sanki biraz önce elinde savanlarla o odadan öbürüne koşturan sen değilmişsin kimi misafirleri garşılarsın...
misafirler gittikten sonra ev eski haline getirilmek üzere halılar goltuklar ceryanlanır,yerler silinir ve kutsal örtü savan depildiği dolaptan çıkarılıp tekrar halı ve koltuklar üzerindeki yerini alır..bu da beyle bi gısır döngü işde...**